6 Şubat 2012 Pazartesi

Umre, jimnastik hocasının hayatını değiştirdi






 Umre, jimnastik hocasının hayatını değiştirdi



Jimnastik ve halk oyunları mezunu başarılı bir antrenördü Betül Paköz. Şimdiyse Denizli'de bir butik işletiyor. Mesleğini bırakmasının sebebiyse ne bir hastalık ne de başka bir problem. Yalnızca umre dönüşü verdiği bir karar...



Üniversiteye başlayan her öğrencinin isteğidir, üniversiteli işsizler kervanına katılmadan kendi ayakları üzerinde durabilmek. Hele ki okuduğu bölüm, onu hayalindeki mesleğe götürecekse... Hepimiz sınavlara bu hayallerle gireriz. Kimimiz hedefine ulaşır, kimimiz çeşitli sebeplerle düşlerimize veda ederiz. Betül Paköz, hayallerini harfi harfine yaşayanlardan.



1998 yılında çok istediği Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'na girmiş ve mezun olur olmaz, mesleğine adımını atmış. Branşı artistik jimnastik ve halk oyunları. Başarılı bir antrenör aynı zamanda. Gerçi antrenördü desek daha doğru olacak. Çünkü 3 yıl önce tutkuyla bağlı olduğu mesleğinden istifa etti. Sebebi, ne bir hastalık ne de başka bir problem, annesine refakat etmek için gittiği umre yolculuğu sonrası verdiği bir karar. Şimdi alışık olduğu hayatın çok uzağında Paköz. Denizli'de muhafazakâr kadınlara hitap eden bir butik işletiyor. Zinet adını verdiği bu butiği ziyaret sırasında dinledik hikâyesini...



Bir ayda 13 kilo vermiş



Paköz, mezun olduktan sonra uzun bir süre mesleğiyle ilgili özel sektörde çalışmış. Daha sonra girmiş KPSS'ye. Birçok kişinin yıllarca uğraşıp yapamadığını ilk sınavda yapmış ve jimnastik antrenörü olarak atanmış. Mesleğine âşık diyebiliriz onun için. Antrenörlük yaptığı yılları anlatırken hâlâ gözleri parlıyor, o günleri yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Bir yandan da 'Bu kadar çok sevdiği mesleği bırakmasına ne sebep olabilir ki?' diye düşünüyorsunuz.



Biz sormadan o söylüyor: "Bir umreyle değişti hayatım." Aslında umreye gitme hayali olmamış hiç. "Hiçbir zaman dinden uzak değildim ama Kur'an okumayı bile bilmiyordum. Oraya gitmeyi hayal bile etmemiştim." diyor. Ama Kâbe'yi gördüğünde çok etkilenmiş. Kendi deyişiyle vurgun yemiş adeta. Öyle ki orada kaldığı bir ay boyunca tam 13 kilo vermiş. Tüm bunların nedeni ise ölüm düşüncesi: "Tam akşam saatlerinde vardık Mekke'ye. İlk Kâbe'ye gittik. Ama hiç hazırlıklı değildim. Kâbe'ye girer girmez, tasvir bile edemeyeceğim bir manzarayla karşılaştım. Herkes ağlaya ağlaya, bağıra bağıra dua ediyordu, yalvarıyordu Allah'a. O anda öldüm zannettim. Mahşer meydanında gibiydim. Ama Allah adına yapmam gereken hiçbir şeyi yapmamıştım daha. Bu yüzden bir korku sardı beni o anda ve bir daha hiç gitmedi..."



Asaletini bile istemedi



Bu duygularla döndü ülkesine Paköz. Artık başörtülüydü. Mübarek topraklarda bir söz vermişti Allahu Teâlâ'ya. Artık olması gerektiği gibi biri olacaktı. Fakat mesleğine devam etmesi için başını açmalıydı. Sözünü tutmayı tercih etti o ve hiç düşünmeden istifasını verdi. Üstelik asaletini almasına yalnızca 1 hafta vardı. "Eğer asaletimi aldıktan sonra istifa etseydim dara düştüğümde, 'Nasılsa öğretmenim, bugün mesleğe dönsem en az 2 bin TL kazanırım.' düşüncesiyle başımı açabilirdim. Bu riske girmek istemedim ve dilekçemi onaylattım. Hiç pişman değilim." diyor şimdi.



Ailesi de dâhil birçok kişi, onun bu ani dönüşünün geçici olacağını düşünmüş. Ama öyle olmamış. 2 yıl kadar başörtüye alışmaya çalışmış Paköz. Bu sırada çeşitli dernek faaliyetlerine katılmış. Umre öncesi hayatında genellikle eşofman ve spor ayakkabı giydiği için tesettürlü olmaya uzun süre adapte olamamış. Rahat kıyafetler aramış hep. Fakat Denizli'de bulamayınca, kendisi bu işi yapmaya karar vermiş.



5 ay olmuş butiği açalı ama şimdi de butikten çok dernekte haşır neşir. İş kadınlarına toplantılar planlıyor, paneller düzenliyor, etkinliklerden elde edilen geliri de kimsesiz çocuklara harcıyorlar. "Artık herhangi bir iş benim için çok önemli değil. Küçük bir midemiz var. Onu doldurabilecek kadar rızkımız olsa yeterli. Maddi tasam yok. Allah'ın herkesin rızkını bir şekilde vereceğine inanıyorum. Bu yüzden neye ihtiyaç varsa onu yaparım. Afrika'ya bile gidebilirim." diyor.



Zinet'teki tüm kıyafetleri kendi seçiyor



Zinet'in açılma süreci 2 ay sürmüş. NCL'den Mascara'ya, Ayşegül Dursunoğlu'ndan Aker'e, Setrems'den İpek Evi'ne pek çok marka var. Hepsi de Paköz'ün göz zevkinden bizzat süzülmüş zarif giysiler. Davetlik takımlardan feracelere geniş bir ürün yelpazesi göze çarpıyor butikte. Alt katta daha çok klasik kıyafetler ve triko grupları varken üst katta tasarım ürünler yer alıyor. Tesettüre aykırı şeyleri satmamaya gayret ediyor. Dar ve bedene yapışacağını düşündüğü ya da kolları kısa tunikleri, ceketleri getirmiyor Zinet'e. Midi boy etekler ya da pantolonlar da yok burada. Kısacası tesettüre uygun sade, şık ve zarif giysilerin adresi diyebiliriz Zinet için.



http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1198591&title=umre-jimnastik-hocasinin-hayatini-degistirdi



 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder